24 Nisan 2009 Cuma

BİR ÇOCUĞA HAYAT NASIL ÖĞRETİLİR . ANNESİ CAN'A BUNLARI ÖĞRET

Annelik uzun zaman alan ve günün yirmi dört saati devam eden adı 'insan yetiştirmek' olan bir iş.
Bir kere bilmelisin ki, zaman alacak. Neye zaman harcarsan onun karşılığını alırsın. İşine zaman harcarsan işinden, eşine zaman harcarsan eşinden, çocuğuna zaman ayırırsan da ondan karşılığını alırsın.

Yapabiliyorsan gözyaşlarını tutmamasını öğret, acı çekmeden olgunlaşamayacağını... Kıskanmamayı öğret ona, arkadaşının başarısından mutlu olmayı, birlikte sevinçleri paylaşmayı, içinden 'neden ben değil de o?' demeden...Kazanmaktan mutluluk duyup içine sindirmeyi, ama aynı zamanda kaybetmeyi öğrenmesini. Çünkü bir adım sonrasında görünüşte galip olanları gösterecek hayat ona.

Her şeyin bir sonu olduğunu öğret. Sahip olduğu bütün değerlerin bir gün keyif vermeyebileceğini, kazanılan ve harcananın bir sonu olduğunu, gidilen yerlerin zamanla bıkkınlık verebileceğini, her şeyi tüketebileceğini, tüketemeyeceği tek şeyin bilgi olduğunu öğret. Kitaplardan keyif almasını, ders çalışmak istemiyorsa zorlanmamasını, ama okumayı sevmesini öğret ona.

Elbet er ya da geç alacaksın biliyorum, ama mümkün olduğunca geç al ona bilgisayarı. Ona kendisi ile kalacağı sakin zamanlar ver, sıkılmayı öğret ona, sıkılıp ta kendini yönlendirmeyi bulmasını.

Doğaya götür onu, hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret. Arıların bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptığını anlat. Doğanın kendi içindeki gizemini bulmasına yardımcı ol, yağmurdan sonraki toprak kokusundan keyif almasını sağla.

Soğuk kış gecesinde ateş yakmayı öğret, belki büyüdüğünde bir gece sevgilisine ateş yakar ve belki binlerce yıldızın altında birbirlerine sarılırlar, bunu öğretmemiş diğer sevgililerin aksine...

Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini öğret ona. Kazandığı elli milyonun piyangodan çıkan beş yüz milyardan çok daha keyifli olduğunu öğret. Alın terine saygıyı öğret ona.

Aşk acısı çekmenin hiç âşık olmamaktan daha güzel bir duygu olduğunu öğret. Kendi doğruları üzerinden kimsenin onu yargılamasına izin vermemesi gerektiğini öğret, başkalarını da kendi doğruları üzerinden yargılamamayı... Bunun başkalarını dinlememek olduğunu değil, söylenenleri kendi eleğinden geçirmesi gerektiğini öğret. Kendi fikirlerine inanmanın güzelliklerini anlat.Hayatı sorgulamayı öğret ona...

Bilginin en büyük güç olduğunu öğret. Yapabilirse bunu en büyük fiyata satmasını, ama kalbini ve ruhunu kendisine saklaması gerektiğini öğret.

Haklı olduğu konuda sonuna kadar diretmesini öğret ve haklıyken dik durmasını.Günün birinde yaptıkları değil yapmadıkları için pişmanlık duyabileceğini öğret. Basit yaşaması gerektiğini öğret ona, çay içmekten keyif almayı...

'İstemiyorum', 'hayır' demeyi öğret ona, istediğinde ise 'istiyorum' demeyi, Sevdiğinde ise 'seni seviyorum' diyebilmeyi öğret ona.

Bir kot pantolon ve tişörtle üniversiteyi bitirmeyi öğret ona. Temiz kokmasını...Sorgusuz sevmeyi...

El yazısı ile notlar yazmayı... Lafı dolandırmamayı... Sevdiklerinin hiçbir zaman çantada keklik olmadığını, dostluğa yatırım yapması gerektiğini, kıymetini bilmeyenlerden uzaklaşmasını öğret ona.

Müziği sevmesini, sporla barışık yaşamasını, İşlerin hiçbir zaman bitmediğini söyle ona, en yoğun zamanda bile kendine vakit ayırması gerektiğini öğret... Ama en çok da kendini sevmesini öğret... Kendini sevmezse kimsenin onu sevmeyeceğini... Kendine çiçek almazsa kimseden çiçek beklememesi gerektiğini... Kendine özenli yemekler yapıp sofralar kurmazsa kimsenin onun için yemek hazırlamayacağını...Hayatta her şeyden çok kendisinin önemli olduğunu öğret ona."

23 Nisan 2009 Perşembe

Can dan 23 Nisan için dans show

Ne kadar eğlendin bu gün. Felekten bir gün çaldın resmen. Videoda gördüğün Sibel Abla. Gamze Ablanın en iyi arkadaşı. Bu gün ta nerelerden sırf seni görmek için geldi. Sende bayıldın onunla oynamaya. Müziği kapatıp oturttuğumuzda ise ağladın. Ben de çok yorulma diye seni kaçırıp uyuttum kusura bakma artık. Yine böyle bir show yaparız :))))

22 Nisan 2009 Çarşamba

İlk Çocuk Bayramın ilk 23Nisanın




Bu yıl ilk kez Çocuk Bayramını kutlayacaksın. Bu bayram sana ve senin gibi çocuklara hem de tüm dünya çocuklarına Büyük Atatürkten armağan. Yeryüzünde başka hiç bir ülkenin çocuk bayramı yok.


Ulu Önder Atatürk sen ve tüm çocuklar ülkemizde , yataklarında rahat uyusun, gönüllerince yaşasınlar, tüm dünya nimetlerinden yararlansınlar, uygarlık düzeyinde yaşasınlar diye bundan yıllar önce Silah Arkadaşları ile savaştı . Bu gün TBBM nin kurulduğu gün. Umuyorum hatta eminim sen de bunları anlayacak yaşa geldiğinde cumhuriyete sahip çıkacaksın. Belki de TBBM NİN BİR ÜYESİ OLACAKSIN.

BAYRAMIN KUTLU OLSUN CAN'IMMM

BÖĞÜRTLEN GÖZLÜM


Söze hacet var mı. Bu gözler her şeyi anlatıyor. Böyle bakmak onun sanatı

14 Nisan 2009 Salı

İyiki doooodun MERVEEEEEEE









Can Biricik Kuzeni Merve'nin doğum günü partisine gitti. Biz yanında değildik ama resimlerde görüldüğü üzere pek eğlenmiş.
Doğum günün kutlu olsun Merve nice mutlu sağlıklı yıllara tüm sevdiklerinle

13 Nisan 2009 Pazartesi

Özlemm


Canımmm , seni görmeyeli dört gün oldu, nasıl özledik nasılll. Cumartesi günü hasta olmuşsun , kusmuşsun biraz , seni aradık, tavuk suyu şehriye çorbası içiyordun. Limonda sıkmış annen. Artık büyük çocuk yemekleri yemeye başladın sen, yoğurtların biz de kalmış. Gamse ablan eğer gelmezsse hepsini yerim dedi. Hemen gel ki yemesin :)))

2 Nisan 2009 Perşembe

Cancan is in the market:))))))

Planımız biraz çevre gezisi yapıp , sonra parka gitmekti ama dışarı çıkınca baktık ki hava rüzgarlı bizde market alış verişimiz yapalım dedik.

Can'la bugün İlk market alışverişimizi yaptık. Bayağı yardımcı oldu bize, görüldüğü gibi Ciciannesinin yeşil çay sevdiğini bildiğinden ilk olarak yeşil çay paketini kaptı. İkinci resimde de portakal seçerken görülmekte

Bu gün bir kez daha anladık ki biz iyi bir ekibiz.Eve gelince de sebze çorbasını hapur hupur yedi ve uyudu. Kalkınca da ablalarla alt alta üst üste oynadı.Ve en önemlisi akşam muhallebisini çok sevdi bir kase de onu yedi annesi gelince de evinin yolunu tuttu.
Bu gün için teşekkür ederiz sana Can. Her şey senin bir gülücüğün uğruna

not:resimlerin üstüne tıkladığınız da resimler büyür

Cancan Parkta





Bu gün Can ile ilk kez birlikte dışarıya çıktık. Pırıl pırıl bir İstanbul havası vardı. Can dışarı çıkınca çıldırdı, O arabasında biz Gamse Ablasıyla yanında avaz avaz bağıra çağıra kuşlara kedilere heyecanlana heyecanlana parka gittik.

İlk kez salıncağa bindi tabi, Gamse Ablasının kucağında , çok sevdi. Salıncaktan inince ağladı hatta.
Eve gelince de temiz havanın etkisiyle tam iki saat uyudu.
.Bu arada evde ne kadar yastık varsa Cancan 'ın tahtı için etrafında:)))) gördüğünüz gibi hehehehe