10 Kasım 2009 Salı

YAGMUR SENFONİSİ YA DA YAĞMUR GÜZELLEMESİ

Cancan geldiğinde uyuyordu, yatırdım yanına uzandım, beraber beraber uyuduk...yağmur yağıyordu.

Uyandı , yemek yedik beraber beraber ...yağmur yağıyordu.

Kitap okuduk , kitaptaki köpeğin mamasını bana ikram etti. Ham ham etik beraber beraber...yağmur yağıyordu.

Hastaydı cancanım, çok azamadık, koşamadık koridorda...yağmur yağıyordu.

hep yağdı hep yağdı, her anımıza eşlik etti, tıp tıp camlara vurup kendini hatırlattı milyon kez , ben de ben de dedi Cancan'a ben de seviyorum seni.



Biz sürüp giden yaşamımızda bir Can'lık yer açtık sana. Ama sen sağdan soldan , arkadan önden genişlettin bu yeri ve kocaman bir yer kapladın yaşamımızda. Senin renginle daha bir renkli yaşamımız artık.

Nezahat Gökyiğit Botanik Parkında












Çooook azgın bir günündeydin. Her çocuk gibi ördekleri izlemek yerine sen onlarla gölde yüzmek istedin. Ah Cancan Ah.O elindeki cips var ya, başka bir çocuğun sana ikramıydı, daha doğrusu sen ikram etmek zorunda bıraktın heheheh.

Burası çok güzel bir park. Çocuk bahçıvanlar yetişiyor ayrıca, dilerim seninde bir gün burada bir hoby bahçen olur. Birlikte organik ürünler yetiştirmeyi deneriz.

7 Eylül 2009 Pazartesi

CAN'a özel notlar

Bu yazıda resim yok,ama kayda girsin istedim. Geçtiğimiz Üç hafta içinde Babaannen İngilteredeydi. O yüzden daha sık birlikte olduk. Parklara gittik, market alışverişleri yaptık. Sokaklarda elele yürüdük, Saçların rüzgarda uçusunca kahkahalar attın. Marketin önünden geçerken eğer içeri girmezssek, yere oturdun ve markete girene kadar kalkmadın. Araba altlarında kedi aradık, kuş kovaladık. Yeni tatlar keşfettik.Artık yürümen iyice pekişti.Koridoru koşar adımlarla kat ediyorsun. hem de elinde uzaktan kumandayla. Dengeni kaybettiğinde iki elini yanlara açarak denge sağlamana bayılıyorum.

Isrma işin tam gaz devam ediyor. Geçen gün market arabasını tutan elimi öyle bir ısırdın ki gözümden yaş geldi, parkta da bir kızı ısırmak üzereyken Gamze ablan yakaladı seni.

Katı yiyecekleri artık kolaylıkla yiyorsun, köfteyi eline alıp ısırarak kendin yemeyi tercih ediyorsun mesela. Simite bayılıyorsun.Artık herkesi ismiyle tanıyorsun. Bunu Nazlı Ablana ver dediğimde odada bir kaç kişi de olsa götürüp Nazlı Ablana veriyorsun. Sorulunca uzuvlarını gösterebiliyorsun. Dışardan geldiğimizde ayakabılarının altını ıslak mendille silmeye kalkıyorsun, çünkü dışardan gelince böyle yapıyoruz. Artık masada yemek yerken bize katılıyorsun. Kola yerine sulandıırılmış pekmezi büyük bir zevkle içiyorsun. Müzik duyduğunda oynamaya başlıyorsun ve en önemlisi sevgimize karşılık veriyorsun.

6 Ağustos 2009 Perşembe

yürüyelim arkadaşlarrr lay lay lom

hep aynı karede olmanız dileğiyle...




















Can İki haftadır adımlar atmaya başladı. Henüz öyle koşar adım yürümüyor ama artık yürüdü diyebiliriz.. Artık her şeyi daha bilinçli. Mesela artık o da kendi menfaatlerini gözetmeye başladı. Kim yedirir, kim atta götürür onun bilincinde. Yemek konusunda biraz müşpülpesent oldu ama havanın sıcaklığına bağlıyorum , çünkü: internette yaptığım araştırmada herkes çocuğunun iştahsızlığından yakınıyor.
Dün bana sinirli sinirli baktın ve birden bire ''do^ dedin. Sanırım kendi dilinde bir hakaret kelimesiydi heheh.
Şu kaydıda düşmek istiyorum. Hayatımda bu kadar ısıran bir çocuk görmedim. Dün beni her yakaladığı yerde ısırdı. Hiç bir boş anımı kaçırmadı, dişlerini hemen geçirdi. Hele bir parmağımı yakaladı ki en sonunda yamyam dedim:)))

14 Temmuz 2009 Salı

Merhaba 1 Yaş










































Kalabalıktan sıkılmış, firar ederken.









Arkadaşlarıyla hediyelerini açarken
Artık bir yaşındasın. Çok güzel bir parti ile kutladık, ilk doğum gününü.
Biz sürüp giden yaşamımızda bir CAN'lık yer açtık. Geldin doldurdun. İyiki doğdun , iyiki varsın.
Sağlıkla, mutlulukla , başarıyla hep sevdiklerinle dolu bir hayatın olsun. Yoluna kimse çıkmasın, ayağına taş değmesin. Şans hep yanında olsun. Hayat yanından geçip gitmesin, içinden dolu dolu aksın. Her şey gönlünce olsun.
Doğum Günün Kutlu Olsun.

21 Haziran 2009 Pazar

ilk babalar günü


bu gün Can'ın kutladığı ilk babalar günü. Mutlu olsun kutlu olsun. Babasıyla , nice Galatasaray şampiyonlukları yaşasın, birlikte mutluluğa kadehler kaldırsın. İlk aşkının heycanını babasıyla paylaşsın, ilk aşk acısını da babasına anlatsın. Arkasında babası varken hayattan hiç korkmasın, babası hep yanıbaşında olsun . Can'ın başarılarıyla hep gurur duysun.

Babalar Günü kutlu Olsun

16 Haziran 2009 Salı


Bu nasıl güzel ve de huzurlu bir uyku Cann. Dileğim bütün hayatın böyle huzurlu , mutlu ve tüm sevdiklerinle birlikte sürsün.






Başını böyle başıma dayadığında anlıyorum ki , sen de seviyorsun beni.
Can artık o kadar hızlı gelişmeler kaydediyor ki, yetişemiyorum yazmaya. Artık herkesi tanıyor. Sevip sevmediği şeyler var. Doyduğu zaman ağzına bir kaşık daha mama sokabilenin alnını karışlarım ben. Çok karakterli bir çocuksun sen Can'ım, kendi çizgilerin var.
Buraya eklenecek videolar, resimler çığ gibi birikti. Her anını kaydediyoruz. Sen de günden güne daha bir güzelleşiyorsun. İki gün görmesek, üçüncü gün yüzünün ifadesi bakışların bile değişmiş oluyor.

Mayıs ayında ailece yaptığınız tatilden Annenin gönderdiği fotoğraf bizi nasıl şaşırttı, sanki üç günde kocaman olmuştun.
Yüzündeki ifade sanırım güneşten, güneşi hiç sevmiyorsun. 14 haziran 2009 günü yani bir yandan da Annenin doğum gününde gittiğimiz Anadolu Hisarında bunu bir kez daha anladık. Çok huzursuz oldun , hep gölgelere kaçmak istedin:))





Bu resimler O güne ait. Yani 14.06.2009

7 Mayıs 2009 Perşembe

can annesinin anneler gününü kutladı



Can annesinin anneler gününü kutladı. Bu onların kutladıkları ilk anneler günü olacak. Can da bunu unutulmaz kılmak için bu filmi çekti , çekerken hiç bir masraftan da kaçınmadı heheheheh. Filmi izlemek istersen buraya tıkla ve sesi açmayı unutma çünkü sırf bu gün için Can bir de şarkı besteledi:))

5 Mayıs 2009 Salı

CANCAN CADDEBOSTAN SAHİLİNDE PİKNİKTE









Canımmmmm ne güzel bir piknik arkadaşısın sen öyle. Yattık yuvarlandık , gezdik seninle gerçi akşam üzeri sen biraz su koyverdin. İnat edip arabana binmedin eve kadar Annen, Zuz Teyzen ve ben seni sırayla kucakta taşıdık. E ne yapalım tercih hakkı senindi. o neydi öyle araba da avaz avaz bağıra bağıra gitmek, yolda dikkatini çeken bir şeye rastlayınca susmak sonra da tekrar kucak diye ağlamak :))).

24 Nisan 2009 Cuma

BİR ÇOCUĞA HAYAT NASIL ÖĞRETİLİR . ANNESİ CAN'A BUNLARI ÖĞRET

Annelik uzun zaman alan ve günün yirmi dört saati devam eden adı 'insan yetiştirmek' olan bir iş.
Bir kere bilmelisin ki, zaman alacak. Neye zaman harcarsan onun karşılığını alırsın. İşine zaman harcarsan işinden, eşine zaman harcarsan eşinden, çocuğuna zaman ayırırsan da ondan karşılığını alırsın.

Yapabiliyorsan gözyaşlarını tutmamasını öğret, acı çekmeden olgunlaşamayacağını... Kıskanmamayı öğret ona, arkadaşının başarısından mutlu olmayı, birlikte sevinçleri paylaşmayı, içinden 'neden ben değil de o?' demeden...Kazanmaktan mutluluk duyup içine sindirmeyi, ama aynı zamanda kaybetmeyi öğrenmesini. Çünkü bir adım sonrasında görünüşte galip olanları gösterecek hayat ona.

Her şeyin bir sonu olduğunu öğret. Sahip olduğu bütün değerlerin bir gün keyif vermeyebileceğini, kazanılan ve harcananın bir sonu olduğunu, gidilen yerlerin zamanla bıkkınlık verebileceğini, her şeyi tüketebileceğini, tüketemeyeceği tek şeyin bilgi olduğunu öğret. Kitaplardan keyif almasını, ders çalışmak istemiyorsa zorlanmamasını, ama okumayı sevmesini öğret ona.

Elbet er ya da geç alacaksın biliyorum, ama mümkün olduğunca geç al ona bilgisayarı. Ona kendisi ile kalacağı sakin zamanlar ver, sıkılmayı öğret ona, sıkılıp ta kendini yönlendirmeyi bulmasını.

Doğaya götür onu, hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret. Arıların bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptığını anlat. Doğanın kendi içindeki gizemini bulmasına yardımcı ol, yağmurdan sonraki toprak kokusundan keyif almasını sağla.

Soğuk kış gecesinde ateş yakmayı öğret, belki büyüdüğünde bir gece sevgilisine ateş yakar ve belki binlerce yıldızın altında birbirlerine sarılırlar, bunu öğretmemiş diğer sevgililerin aksine...

Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini öğret ona. Kazandığı elli milyonun piyangodan çıkan beş yüz milyardan çok daha keyifli olduğunu öğret. Alın terine saygıyı öğret ona.

Aşk acısı çekmenin hiç âşık olmamaktan daha güzel bir duygu olduğunu öğret. Kendi doğruları üzerinden kimsenin onu yargılamasına izin vermemesi gerektiğini öğret, başkalarını da kendi doğruları üzerinden yargılamamayı... Bunun başkalarını dinlememek olduğunu değil, söylenenleri kendi eleğinden geçirmesi gerektiğini öğret. Kendi fikirlerine inanmanın güzelliklerini anlat.Hayatı sorgulamayı öğret ona...

Bilginin en büyük güç olduğunu öğret. Yapabilirse bunu en büyük fiyata satmasını, ama kalbini ve ruhunu kendisine saklaması gerektiğini öğret.

Haklı olduğu konuda sonuna kadar diretmesini öğret ve haklıyken dik durmasını.Günün birinde yaptıkları değil yapmadıkları için pişmanlık duyabileceğini öğret. Basit yaşaması gerektiğini öğret ona, çay içmekten keyif almayı...

'İstemiyorum', 'hayır' demeyi öğret ona, istediğinde ise 'istiyorum' demeyi, Sevdiğinde ise 'seni seviyorum' diyebilmeyi öğret ona.

Bir kot pantolon ve tişörtle üniversiteyi bitirmeyi öğret ona. Temiz kokmasını...Sorgusuz sevmeyi...

El yazısı ile notlar yazmayı... Lafı dolandırmamayı... Sevdiklerinin hiçbir zaman çantada keklik olmadığını, dostluğa yatırım yapması gerektiğini, kıymetini bilmeyenlerden uzaklaşmasını öğret ona.

Müziği sevmesini, sporla barışık yaşamasını, İşlerin hiçbir zaman bitmediğini söyle ona, en yoğun zamanda bile kendine vakit ayırması gerektiğini öğret... Ama en çok da kendini sevmesini öğret... Kendini sevmezse kimsenin onu sevmeyeceğini... Kendine çiçek almazsa kimseden çiçek beklememesi gerektiğini... Kendine özenli yemekler yapıp sofralar kurmazsa kimsenin onun için yemek hazırlamayacağını...Hayatta her şeyden çok kendisinin önemli olduğunu öğret ona."

23 Nisan 2009 Perşembe

Can dan 23 Nisan için dans show

Ne kadar eğlendin bu gün. Felekten bir gün çaldın resmen. Videoda gördüğün Sibel Abla. Gamze Ablanın en iyi arkadaşı. Bu gün ta nerelerden sırf seni görmek için geldi. Sende bayıldın onunla oynamaya. Müziği kapatıp oturttuğumuzda ise ağladın. Ben de çok yorulma diye seni kaçırıp uyuttum kusura bakma artık. Yine böyle bir show yaparız :))))

22 Nisan 2009 Çarşamba

İlk Çocuk Bayramın ilk 23Nisanın




Bu yıl ilk kez Çocuk Bayramını kutlayacaksın. Bu bayram sana ve senin gibi çocuklara hem de tüm dünya çocuklarına Büyük Atatürkten armağan. Yeryüzünde başka hiç bir ülkenin çocuk bayramı yok.


Ulu Önder Atatürk sen ve tüm çocuklar ülkemizde , yataklarında rahat uyusun, gönüllerince yaşasınlar, tüm dünya nimetlerinden yararlansınlar, uygarlık düzeyinde yaşasınlar diye bundan yıllar önce Silah Arkadaşları ile savaştı . Bu gün TBBM nin kurulduğu gün. Umuyorum hatta eminim sen de bunları anlayacak yaşa geldiğinde cumhuriyete sahip çıkacaksın. Belki de TBBM NİN BİR ÜYESİ OLACAKSIN.

BAYRAMIN KUTLU OLSUN CAN'IMMM

BÖĞÜRTLEN GÖZLÜM


Söze hacet var mı. Bu gözler her şeyi anlatıyor. Böyle bakmak onun sanatı

14 Nisan 2009 Salı

İyiki doooodun MERVEEEEEEE









Can Biricik Kuzeni Merve'nin doğum günü partisine gitti. Biz yanında değildik ama resimlerde görüldüğü üzere pek eğlenmiş.
Doğum günün kutlu olsun Merve nice mutlu sağlıklı yıllara tüm sevdiklerinle

13 Nisan 2009 Pazartesi

Özlemm


Canımmm , seni görmeyeli dört gün oldu, nasıl özledik nasılll. Cumartesi günü hasta olmuşsun , kusmuşsun biraz , seni aradık, tavuk suyu şehriye çorbası içiyordun. Limonda sıkmış annen. Artık büyük çocuk yemekleri yemeye başladın sen, yoğurtların biz de kalmış. Gamse ablan eğer gelmezsse hepsini yerim dedi. Hemen gel ki yemesin :)))