24 Ocak 2009 Cumartesi

ilk an

Can'la doğumundan bir kaç saat sonra tanıştık. Zuz aradı Berfu doğum yaptı dedi. Gamze ile hemen hastaneye koştuk. Berfu hiç de yeni doğum yapmış biri gibi değildi, gayet enerjik duruyordu. Yanındaki beşikde ise Can yatıyordu. Adı Can' dı çünkü babası çoook öncelerde eğer bir oğlum olursa adını mutlaka Can koyacağım demiş.
Can anne ve babasıyla

Biz Can'a şöyle bir göz ucuyla baktık çıktık. Ve onu 45 gün bir daha görmedik. Bir gün Zuhal aradı ve - abla senden bir ricamız var, Berfu'yla işimiz var biraz bebeği sana bırakıblirmiyiz dedi. Tamam dedim ama , içim de pır pır etti. Dile kolay bir bebeği en son kucağa almamın üzerinden tam 21 yıl geçmiş.

Annesi, anne sütlerini biberonlara , saklama poşetlerine doldurmuş geldi buzluğu doldurduk onlarla. Can'ı ilk kucağıma aldığımda , bu nasıl bir duygu dedim. Bağrıma bastım ve kulağına sana teşekkür ederim diye fısıldadım.


İlk günü biraz telaşlı geçirdik. Bir şey olur endişesiyle. Oda elinden geleni yaptı fazla sorun çıkarmadı ama bir tek kucağımda uyudu, her bırakışta uyanıp ağladı. O günü kucak kucağa , yanak yanak geçirdik. Meğer onun benimle ilgili planları varmış, beni kendine bağlamak ve sonsuz hizmet görmek.
böyle de esnenirmi yaf))

Nazlı ve Gamze de okuldan gelir gelmez atladılar üstüne, anne nooolur kucağıma ver anne nooolur diye. O gün hiç kucaklarına aldırmadım ancak uzaktan sevebildiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder